ruya4duvar
Yeni Üye
- Katılım
- 11 May 2025
- Mesajlar
- 7
- Tepkime puanı
- 1
Merhaba arkadaşlar,
Uzun yıllar bilgisayar kullanırım... Ama itiraf etmeliyim ki, hep bir şey eksik gibiydi. Sürekli çıkan hatalar, ansızın gelen güncellemeler, yavaşlayan sistem, sürekli bir şeylere lisans parası ödeme zorunluluğu... Sanki bilgisayarım bana değil de, ben bilgisayarıma hizmet ediyormuşum gibi geliyordu. Virüs korkusu zaten cabasıydı, sanki her an her şey çöpe gidebilirmiş gibi bir tedirginlik.
Belki siz de benzer şeyler yaşıyorsunuzdur. Bilgisayarınızla tam anlamıyla anlaşamamak, kontrolün sizde olmadığını hissetmek can sıkıcı olabiliyor.
Sonra bir gün, forumlarda gezerken (tıpkı şimdi sizin yaptığınız gibi), "Linux" diye bir şeyden bahsedildiğini gördüm. Açıkçası başta biraz çekindim. "çok teknikmiş, kod yazmak gerekiyormuş, bana göre değilmiş" gibi şeyler duymuştum. Zaten çalışan (ya da çalışmaya çalışan) bir sistemim vardı, niye başımı ağrıtayım ki, değil mi?
Ama içimdeki o "daha fazlasını yapma" isteği ve mevcut durumdan duyduğum bıkkınlık ağır bastı. Birkaç makale okudum, biraz araştırdım ve ilk adımı attım. Sanal makinede (bilgisayarınızın içinde sanal bir bilgisayar gibi düşünebilirsiniz) bir Linux dağıtımı denedim ve... Vay canına! Resmen yeni bir dünya keşfettim.
İlk fark ettiğim şey hızdı. Bilgisayarım adeta yeniden doğmuştu! Eski laptopum bile eskisinden kat kat hızlıydı. Sonra o can sıkıcı güncellemelerin benim iznim olmadan dayatılmadığını gördüm. İstediğim zaman, istediğim yazılımı, hem de genellikle ücretsiz ve tamamen yasal yollarla, tek tıkla kurabiliyordum. Evet, yanlış duymadınız, popüler yazılımların çoğu için para ödemenize gerek kalmıyor.
Virüs korkusu diye bir şey kalmadı benim için. Elbette dikkatli olmak gerekiyor ama genel tehditlerden çok daha uzaktasınız Linux dünyasında. Sistemi anlamak, kontrolün bende olduğunu bilmek inanılmaz bir öz güven verdi.
En güzeli de, bilgisayarımı tamamen kendime göre şekillendirebiliyor olmamdı. Arayüzünü değiştirebiliyor, kısayollarımı ayarlayabiliyor, tam anlamıyla "kendi" bilgisayarımı yaratabiliyordum. Bu özgürlük hissi bambaşka!
Eğer siz de "artık yeter!" diyor ve bilgisayarınızla gerçek bir bağ kurmak, onun potansiyelini keşfetmek istiyorsanız, Linux'a bir şans vermelisiniz. Sanılanın aksine, başlangıç düşündüğünüzden çok daha kolay.
Peki, "ben de denemek istiyorum ama hangisinden başlamalıyım?" diyorsanız...
Linux dünyasına adım atmak için birçok yol var ve bu çeşitlilik ilk başta kafa karıştırıcı olabilir. Amaç, başlangıcı kolaylaştırmak ve sizi hızla Linux'un sunduğu potansiyelle tanıştırmak olmalı. İşte size, kendi deneyimlerimden ve çevremde gördüklerimden yola çıkarak, yeni başlayanlar için gönül rahatlığıyla önerebileceğim iki harika kapı:
*Pop!_OS:
Eğer Windows veya MacOS'tan geçiyorsanız ve modern, kullanıcı dostu, kurulumu ve kullanımı çok kolay bir dağıtım arıyorsanız, Pop!_OS bence ilk denemeniz gerekenlerden. System76 firması tarafından geliştiriliyor ve özellikle donanım uyumluluğu (özellikle ekran kartı sürücüleri konusunda) çok başarılılar. Kurulumu çok basit, sanki telefonunuza uygulama yüklüyormuş gibi. Kullanıcı arayüzü modern, sade ve kullanımı gerçekten rahat. Hemencecik adapte olursunuz. Çoğu şey 'tak çalıştır' şeklinde çalışıyor. Eğer hızlıca başlayıp, modern ve sorunsuz bir Linux deneyimi yaşamak isterseniz, Pop!_OS harika bir başlangıç noktası.
* Debian:
Linux'un gerçekten sağlam temellerinden biri, kararlılığın ve güvenilirliğin simgesi ve cidden bayağı kararlıdır yani kur çalıştır hata mata yok! Eğer biraz daha derinlere inmeye niyetliyseniz, bilgisayar sistemlerinin nasıl çalıştığını daha yakından anlamak istiyorsanız, Debian size paha biçilmez bir öğrenme ortamı sunar. Belki Pop!_OS kadar "her şey hazır" gelmez ilk başta, bazı şeyleri kendiniz yapılandırmanız gerekebilir ama inanın, kararlılığı, güvenilirliği ve arkasındaki devasa bilgi birikimi muazzamdır. Üzerine birçok popüler dağıtım inşa edilmiştir, yani Debian'ı anlamak, Linux'un temelini anlamak demektir. Eğer bu yolculukta daha derine inmeye niyetliyseniz, Debian sizi asla yarı yolda bırakmaz ve size sistem üzerinde tam hakimiyet hissini yaşatır.
Benim hikayem böyle. Şimdi sıra sizde! Çekinmeyin, korkmayın. Bir USB belleğe yazdırıp bilgisayarınıza kurmadan bile canlı olarak deneyebilir (neredeyse tüm dağıtımlar bu imkanı sunar!) ya da sanal makinede güvenle kurcalayabilirsiniz. Mevcut sisteminize hiçbir şey olmaz.
Eminim ki siz de benim gibi, bilgisayarınızla aranızdaki o gerginliğin nasıl kaybolduğuna, yerini keyifli bir keşif yolculuğuna bıraktığına şaşıracaksınız. Sorularınız olursa çekinmeyin, buraya yazın. Bu forum, birbirimize yardım etmek için var.
Deneyin, pişman olmayacaksınız. Belki de bilgisayar kullanma şekliniz tamamen değişecek, tıpkı benimki gibi.
notlar:
* Önce sanal makinede veya USB'de deneyin bakalım size göre mi?
* ayrıca benim bunu yazdığım sıralarda Pewdiepie'da Linux'a geçmesi iyi haber
Uzun yıllar bilgisayar kullanırım... Ama itiraf etmeliyim ki, hep bir şey eksik gibiydi. Sürekli çıkan hatalar, ansızın gelen güncellemeler, yavaşlayan sistem, sürekli bir şeylere lisans parası ödeme zorunluluğu... Sanki bilgisayarım bana değil de, ben bilgisayarıma hizmet ediyormuşum gibi geliyordu. Virüs korkusu zaten cabasıydı, sanki her an her şey çöpe gidebilirmiş gibi bir tedirginlik.
Belki siz de benzer şeyler yaşıyorsunuzdur. Bilgisayarınızla tam anlamıyla anlaşamamak, kontrolün sizde olmadığını hissetmek can sıkıcı olabiliyor.
Sonra bir gün, forumlarda gezerken (tıpkı şimdi sizin yaptığınız gibi), "Linux" diye bir şeyden bahsedildiğini gördüm. Açıkçası başta biraz çekindim. "çok teknikmiş, kod yazmak gerekiyormuş, bana göre değilmiş" gibi şeyler duymuştum. Zaten çalışan (ya da çalışmaya çalışan) bir sistemim vardı, niye başımı ağrıtayım ki, değil mi?
Ama içimdeki o "daha fazlasını yapma" isteği ve mevcut durumdan duyduğum bıkkınlık ağır bastı. Birkaç makale okudum, biraz araştırdım ve ilk adımı attım. Sanal makinede (bilgisayarınızın içinde sanal bir bilgisayar gibi düşünebilirsiniz) bir Linux dağıtımı denedim ve... Vay canına! Resmen yeni bir dünya keşfettim.
İlk fark ettiğim şey hızdı. Bilgisayarım adeta yeniden doğmuştu! Eski laptopum bile eskisinden kat kat hızlıydı. Sonra o can sıkıcı güncellemelerin benim iznim olmadan dayatılmadığını gördüm. İstediğim zaman, istediğim yazılımı, hem de genellikle ücretsiz ve tamamen yasal yollarla, tek tıkla kurabiliyordum. Evet, yanlış duymadınız, popüler yazılımların çoğu için para ödemenize gerek kalmıyor.
Virüs korkusu diye bir şey kalmadı benim için. Elbette dikkatli olmak gerekiyor ama genel tehditlerden çok daha uzaktasınız Linux dünyasında. Sistemi anlamak, kontrolün bende olduğunu bilmek inanılmaz bir öz güven verdi.
En güzeli de, bilgisayarımı tamamen kendime göre şekillendirebiliyor olmamdı. Arayüzünü değiştirebiliyor, kısayollarımı ayarlayabiliyor, tam anlamıyla "kendi" bilgisayarımı yaratabiliyordum. Bu özgürlük hissi bambaşka!
Eğer siz de "artık yeter!" diyor ve bilgisayarınızla gerçek bir bağ kurmak, onun potansiyelini keşfetmek istiyorsanız, Linux'a bir şans vermelisiniz. Sanılanın aksine, başlangıç düşündüğünüzden çok daha kolay.
Peki, "ben de denemek istiyorum ama hangisinden başlamalıyım?" diyorsanız...
Linux dünyasına adım atmak için birçok yol var ve bu çeşitlilik ilk başta kafa karıştırıcı olabilir. Amaç, başlangıcı kolaylaştırmak ve sizi hızla Linux'un sunduğu potansiyelle tanıştırmak olmalı. İşte size, kendi deneyimlerimden ve çevremde gördüklerimden yola çıkarak, yeni başlayanlar için gönül rahatlığıyla önerebileceğim iki harika kapı:
*Pop!_OS:
Eğer Windows veya MacOS'tan geçiyorsanız ve modern, kullanıcı dostu, kurulumu ve kullanımı çok kolay bir dağıtım arıyorsanız, Pop!_OS bence ilk denemeniz gerekenlerden. System76 firması tarafından geliştiriliyor ve özellikle donanım uyumluluğu (özellikle ekran kartı sürücüleri konusunda) çok başarılılar. Kurulumu çok basit, sanki telefonunuza uygulama yüklüyormuş gibi. Kullanıcı arayüzü modern, sade ve kullanımı gerçekten rahat. Hemencecik adapte olursunuz. Çoğu şey 'tak çalıştır' şeklinde çalışıyor. Eğer hızlıca başlayıp, modern ve sorunsuz bir Linux deneyimi yaşamak isterseniz, Pop!_OS harika bir başlangıç noktası.
* Debian:
Linux'un gerçekten sağlam temellerinden biri, kararlılığın ve güvenilirliğin simgesi ve cidden bayağı kararlıdır yani kur çalıştır hata mata yok! Eğer biraz daha derinlere inmeye niyetliyseniz, bilgisayar sistemlerinin nasıl çalıştığını daha yakından anlamak istiyorsanız, Debian size paha biçilmez bir öğrenme ortamı sunar. Belki Pop!_OS kadar "her şey hazır" gelmez ilk başta, bazı şeyleri kendiniz yapılandırmanız gerekebilir ama inanın, kararlılığı, güvenilirliği ve arkasındaki devasa bilgi birikimi muazzamdır. Üzerine birçok popüler dağıtım inşa edilmiştir, yani Debian'ı anlamak, Linux'un temelini anlamak demektir. Eğer bu yolculukta daha derine inmeye niyetliyseniz, Debian sizi asla yarı yolda bırakmaz ve size sistem üzerinde tam hakimiyet hissini yaşatır.
Benim hikayem böyle. Şimdi sıra sizde! Çekinmeyin, korkmayın. Bir USB belleğe yazdırıp bilgisayarınıza kurmadan bile canlı olarak deneyebilir (neredeyse tüm dağıtımlar bu imkanı sunar!) ya da sanal makinede güvenle kurcalayabilirsiniz. Mevcut sisteminize hiçbir şey olmaz.
Eminim ki siz de benim gibi, bilgisayarınızla aranızdaki o gerginliğin nasıl kaybolduğuna, yerini keyifli bir keşif yolculuğuna bıraktığına şaşıracaksınız. Sorularınız olursa çekinmeyin, buraya yazın. Bu forum, birbirimize yardım etmek için var.
Deneyin, pişman olmayacaksınız. Belki de bilgisayar kullanma şekliniz tamamen değişecek, tıpkı benimki gibi.
notlar:
* Önce sanal makinede veya USB'de deneyin bakalım size göre mi?
* ayrıca benim bunu yazdığım sıralarda Pewdiepie'da Linux'a geçmesi iyi haber